2016’dan bu yana dünya standartlarında yazılım geliştiriyoruz

Bakımı ve anlaşılması neredeyse imkansız monolitik kod içeren, farklı cihazlarda ve yoğun kullanım altında sorun yaratan, mevcut teknolojilerle uyumluluğu kısıtlı olan yazılıma sahip olacaksınız.

Önceden belirlenmiş bir geliştirme takvimi sunulmadan hizmet alacaksınız. Deneyimsiz geliştiricilerin ortaya çıkabilecek sorunları anlamasını ve çözmesini bekleyeceksiniz. Düzenli aralıklarla dağıtım yapılmayacak ve bu nedenle sorunları önceden görme şansınız olmayacak. Deneyimli ve yeterli sayıda uzmana sahip olmadan aynı anda çok sayıda müşteriye hizmet vermeye çalışan şirketlerin “fırsat bulunca” projenize başlamasını ve projenizi tamamlamasını ümit edeceksiniz.

Sizin bir yazılıma ihtiyaç duymanıza neden olan sorunu anlamayan, size özel seçimler yapabilmeniz için sorunu giderebilecek alternatif çözümler sunamayan, sadece kağıt üzerinde yazan birkaç özelliği içeren bir yazılıma sahip olacaksınız. Talepleriniz işin kapsamı dışında olarak değerlendirilecek ve ek ücretler ödemek zorunda kalacaksınız. Yazılımın genişlemesi ya da başka bir ekibe devredilmesi gerekirse bu mümkün olmayacak.

Hazır kod ve tasarım şablonlarından yararlanarak hibrit/cross-platform geliştirme yapan, global sektör standartlarının çok uzağında ürünler çıkaran, yazılım geliştirme dışında sosyal medya tanıtımları, basit websiteleri, SEO, ASO, reklamcılık, hosting hizmeti, video çekimi, vb. gibi birçok hizmet sunan “dijital ajanslar”dan gerçek anlamda yazılım geliştirme hizmeti alamayacaksınız.

Yazılım geliştirme hizmeti sunabilecek deneyimli bir ekibi olmayan birçok dijital ajans, geliştirme maliyetlerini düşürmek, daha az kişi istihdam ederek web ve mobil geliştirme hizmetlerini tek bir geliştiriciyle sunmak amacıyla çoğunlukla hazır tasarım şablonlar kullanarak ve hibrit/cross-platform geliştirme yapmaktadır.

Sınırlı bir sürede, yeterli deneyime sahip bir ekibi barındıran insan kaynağı proje için ayrılmadan, hibrit/cross-platform geliştirmenin olumsuz sonuçları ile karşılaşacaksınız. Eğer şanslıysanız ve ürününüzü teslim alabilseniz bile, hızlıca hazırlanan, anlaşılmaz, genişlemesi zor bir kodla hazırlanmış birkaç kullanıcıyla ve birkaç cihazda çalışan bir ürüne sahip olacaksınız. Ancak gerçek dünya kullanım sürecinde aynı anda binlerce kullanıcının binlerce farklı işletim sistemi ve donanıma sahip cihazından sistemi kullanmaya çalıştığında yavaşlama, yanıt vermeme, kitlenme sorunlarıyla karşı karşıya kalacaksınız.

Beklentinizi karşılamayan, güvenliği ve performansı test edilmemiş ve kabul edilemez bir kullanıcı deneyimi sunan hazır şablonlardan hazırlanmış bir ürüne sahip olacaksınız.

“Bir projenin %80’i, harcayacağınız toplam çabanın %20’si ile tamamlanabilir. Kalan %20 için ise %80 çaba sarfetmelisiniz.”

Yazılım geliştirme projeleri için de durum benzerdir. Yüksek performans ve güvenlik sunma, sürdürülebilir kodla geliştirme, ölçeklenebilir ve esnek bir arka uç hazırlanması gibi projenizin öne çıkmasını ve ayırt edici olmasını sağlayanan ve genelde teknik bir gözle bakılınca farkedilecek özellikler %20 içinde yer almasına rağmen; %80 çaba gerektirir.

Maalesef birçok serbest çalışan ve güvenilmez firma, yeterli deneyim ve teknik yeterliliğe sahip olmamasına rağmen; benzer örnek projelerden ya da hazır kod şablonları kullanarak, talep edilen ürüne benzer ürünleri kısmen geliştirmekte ve önemli özellikleri bulunmayan ya da istenilen şekilde çalışmayan ürünler teslim ederek ücret talep etmektedir.

Bunun gibi firmalardan hizmet alarak sorun yaşayan, projesinin büyük ölçüde tamamlandığını sadece “küçük birkaç eksik şey” kaldığını ya da uygulamanın çok yavaş ve sık sık donduğunu, çöktüğünü bize telefon ve e-postayla ileten yüzlerce kişiyle iletişime geçtik. Yeterli deneyime ve uzmanlığa sahip olmayan kişi ve firmalardan hizmet alırsanız bunun gibi durumlarla karşılacaksınız.

Bir proje fikrinden başlayarak kullanılcılar tarafından aktif kullanılan mobil uygulamaların hayata geçirilmesine kadar geçen mobil yazılım geliştirme süreci, sadece mobil arayüz hazırlanmasından ibaret değildir.

Temel olarak mobil yazılım geliştirme süreci; analiz, tasarım (UI&UX), arka uç geliştirme, mobil arayüz geliştirme, test süreci, yayınlama, bakım ve iyileştirmeler ile proje yönetimi gibi bir çok süreci içermektedir. Hibrit/Cross-platform geliştirme yapmak, bu süreçlerden sadece mobil arayüz hazırlama süresini kısaltabilir. Her ne kadar genel olarak tek bir kodla hem Android hem de iOS cihazlarda mobil arayüz oluşturma için hibrit/cross-platform araçlar tercih edilse de pratikte Android ve iOS işletim sistemleri ve farklı cihazlar için için ayrı ayrı düzenelemelerin yapılması birçok durumda gereklidir ve bu nedenle mobil arayüz kodlaması için harcanan süre de genel kanının aksine yarıya inmemektedir.

Bununla birlikte hibrit/cross platform geliştirme araçlarında hala birçok native api erişimi olmaması, güncel işletim sistemlerini tam desteklememesi, işletim sistemleriyle sunulan tüm özelliklerin ve araçların kullanılamaması vb. nedenlerle native geliştirmeyle elde edilecek sonuçları elde edebilmek için ilave çalışmaya ve dolayısıyla ek süre ve maliyete neden olmaktadır. Bu eksikliler hatta bazen projenin hayata geçirilememesine de ya da düşük performans ve güvenlik sunan kararsız uygulamaların geliştirilmesine neden olabilmektedir. Native uygulamalar gibi işletim sistemi ekosistemiyle tam uyumlu olmaması göze alındığında, yeni işletim sistemi ve cihazlarda sorunlarla karşılaşma olasılığının yüksek olması ve bu sorunları gidermek için haracanacak zaman ve maliyet de artacaktır.

Özetle; mobil yazılım geliştirme süreci bütünüyle değerlendirildiğinde, hibrit/cross-platform geliştirme yaptırarak mobil yazılım projesi için ihtiyaç duyulan zaman ve bütçeyi azaltamayacak, ve işletim sistemi ekosistemiyle tam uyum sağlamaması nedeniyle birçok durumda kararlılık, performans ve güvenlik sorunlarına neden olan yazılıma sahip olacaksınız.

Native mobil uygulamalar ile Hibrit / Cross-platform mobil uygulama farklılıkları hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.